1 dakika okundu







Sıfırdan başlamak. Kendini farkettiğinden beri kalemle yazarken, aniden bilgisayara geçmek gibi. Satırları yazarken silginin maddi varlığından yoksun. Yaşam gibi biraz. Geçmişini silemiyorsun sonuçta. Word dosyasına kaydedilmiyor yaşadıkların. Kaydolsaydı da ne fark ederdi zaten. Silmek ister miydin çöp kutusuna atıp, sonra geri dönüşüm kutusunu da boşaltır mıydın garanti olsun diye? Bu şey gibi, ölmeyeceğini bildiğin halde köprüden aşağı atlamak. Biraz intihar duygusu. Kendinin değil ama geçmişin intiharı. Neyse boş ver, hep mi kötü benzetmeler yapacağız. Hayatta güzel şeyler de var. Ne mesela dersen, bu yazıyı yazıyorum işte. Tek bir nedeni var. Güzel bir şeyler olsun. Artık güzel bir şeyler olsun yani. Senlik, benlik, bizlik, hayvanlar alemilik ve tüm güzel bitkilerlik -tüm bitkiler güzeldir-, güzelliğe ihtiyaç duyan herkeslik. Yeter bence, baya bir kişiye hayrım dokundu şimdiden. Amma da komiğim. Kendi kendime konuşmakta üstüme yok. Bir tek ben mi böyleyim? Yolda, otobüste, köprüde, caddede, çay bahçesinde, yürürken, koşarken, üşürken, susarken, izlerken hep bir şeyler düşünmekteyim. Selim Işık ile Aylak Adam C.‘ye selam olsun. Kalbimdesiniz. Gerçek hayatta iyi arkadaş olur muyduk peki sizle, hiç sanmıyorum. Öyle şeyler yalnızca filmlerde olur. Sıfırdan başladığın bir yazı serisinde olmaz. Böyle işte. Umarım devamını getiririm. Sevgilerle sayın seyirciler.   

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.